Avrupa’daki temsilcilerimizden Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi’ndeki ilk maçında deplasmanda karşılaştığı Hollanda ekibi Ajax’a 4-0 mağlup oldu. Siyah-beyazlı ekibin farklı yenilgisi sonrası spor yazarları da Amsterdam’daki maçı köşe yazılarında değerlendirdi.
Dünyanın en pahalı korkuluğu… UEFA Avrupa Ligi ilk hafta maçında Beşiktaş, deplasmanda Hollanda temsilcisi Ajax’a konuk oldu. Johan Cruyff Arena’da oynanan karşılaşmayı İngiltere Futbol Federasyonu’ndan John Brooks yönetti. John Brooks’un yardımcılıklarını ise Simon Bennett ile Daniel Robathan üstlendi.
MAÇIN İLK 11’LERİ
Karşılaşmaya ev sahibi ekip Ajax; Pasveer, Rensch, Sutalo, Baas, Hato, Fitz-Jim, Henderson, Taylor, Traore, Godts ve Brobbey ilk 11’i ile çıktı. Konuk ekip Beşiktaş ise; Mert Günok, Svensson, Paulista, Uduokhai, Masuaku, Onana, Al Musrati, Rashica, Gedson, Rafa Silva ve Mustafa Hekimoğlu ile sahada yer aldı.
İlk yarısı 1-0 biten maçta temsilcimiz Beşiktaş, deplasmanda karşılaştığı Hollanda ekibi Ajax’a 4-0 mağlup oldu. Johan Cruijff Arena’da oynanan karşılaşmada ev sahibi takım, 31. dakikada Kian Fitz-Jim, 51. ve 73. dakikada Mika Godts ve 55. dakikada Kenneth Taylor’ın kaydettiği gollerle sahadan 4-0 galip ayrıldı. Beşiktaş, bu sezon ilk yenilgisini yaşadı. Siyah-beyazlı takım, tüm kulvarlarda oynadığı 9. maçında sahadan ilk kez mağlup ayrıldı. Bu müsabakaların 6’sını kazanan Beşiktaş, 2’sinde ise berabere kaldı.
AJAX KABUSU DEVAM EDİYOR
Beşiktaş, Ajax ile oynadığı 7. maçta da sahadan mağlubiyetle ayrıldı. Siyah-beyazlılar, Hollanda ekibiyle Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası, UEFA Kupa Galipleri Kupası, UEFA Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi olmak üzere toplam 7 kez karşı karşıya geldi. Ajax, bu maçların tümünü kazanmayı başardı. Söz konusu karşılaşmalarda siyah-beyazlılar 3 kez fileleri havalandırırken, Hollanda ekibi ise 18 gol kaydetti. Beşiktaş, Hollanda temsilcileriyle Avrupa kupalarında yaptığı 11. mücadelede ise 8. yenilgisini yaşadı.
Spor yazarları da Beşiktaş’ın UEFA Avrupa Ligi ilk maçında Hollanda’da Ajax’a karşı aldığı 4-0’lık yenilgisi bugün kaleme aldıkları köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o yazılar…
DÜNYANIN EN PAHALI KORKULUĞU! – ALİ ECE
Santradan önce Giovanni hoca “fiziksel durumları da göz önünde bulundurarak bu 11’i sahaya sürdüm” dedi. Keşke yetenek kriterini de göz önünde bulundurup bize ilk yarıdaki rezil Onana performansını izlettirmeseydi, yerine Salih veya Ndour ile başlayabilirdi. Öncelikle Onana’ya o bonservis bedelini ödemeye layık görenler dilerim uzun süre insomnia hastalığından mustarip olup uyuyamazlar, gözlerini kapar kapamaz 42’deki içine ettiği geçiş hücumunda Onana’nın veremediği basit pası sürekli görürler! Dünyanın en pahalı korkuluğu
Beşiktaş ilk yarıda malum şahsın 11’de olması nedeniyle Giovanni hoca dönemindeki futbol doğrularını sahaya yansıtamadı. Daha önceki maçlarda hemen organize pres yapıp savunmasını öne çıkartan Giovanni dönemi Beşiktaş’ı Cruyff Arena’da ilk kez 26’da savunmasını öne çıkartabildi. Geriden top çıkartırken Musrati’yi bölgesel presle baskılayıp ilk topu almasını engelleyen Ajax baktı ki mecburen 4-2-3-1’e dönüp kâğıt üzerinde çift pivotla oynayan Beşiktaş’ta Onana isimli şahıs da top almak için savunmasına yanaşmıyor, presi kalıcı hale getirdi. Beşiktaş ilk yarıda Gedson’un savunmaya yaklaştığı pozisyon hariç geriden top çıkartamazken golü de geriden oyun kuramadığı bir anda Mert Günok’un tembel uzun pası merkezde Ajax’lılara gelince yedi. Fitz Jim’in golünde kanattan içeri kesen rakibe karşı Onana’nın ayakları yerine gözleriyle rakibi durdurmaya çalışması futbol tarihinde bir ilkti, dilerim Beşiktaş tarihinde son kez olur!
HOCA GEÇ KALDI İlk yarı boyunca iki stoper Baas ve Şutalo defalarca geriden dikey driplinglerle çok rahat çıktılar. Rakip gelirken karşılaması gereken sözde pivotu çiftleyen Onana ne yaptı: 16’da Fitz Jim’den bir çalım yedi ki geçen sezon 2. Amatör’de çalıştırdığım Boğaziçi’nin hiçbir oyuncusu asla o kadar amatörce çalım yemediler! Giovanni hocam değişikliklerde çok fena geç kalınca 55. dakikada 3 farklı yenik duruma çoktan düşmüştük!
EKOL FARKI – CEM DİZDAR
Öncelikle Mustafa Hekimoğlu ile böyle bir maça çıkmak şaşırtıcıydı. Ajax Teknik Direktörü Farioli’nin de, “Beşiktaş’ın böyle bir 11’le maça çıkacağını düşünmüyordum. Ancak Galatasaray ile Süper Kupa maçını bu 11’le bitirmişlerdi. Mustafa Hekimoğlu çok iyi futbolcu. İyi bir ilk 11” dediği göz önüne alınırsa durum daha doğru anlaşılır. Oyun ilk devre en azından defansif olarak skora rağmen dengede gitti denebilir. Ancak ikinci devrede Hekimoğlu/ Immobile değişikşiğine gitti Van Bronckhorst. Nedeni önde tehditi artırmak olsa da, “total futbol” ülkesinin en tanınmış takımı tempoyu birden yükselterek skoru bir anda 3-0 taşıdı. Bu maç oyuncu yeterliğinden çok “ekol” farkı üzerinden okunmalı bence.
ÖĞRENMEK ÖNEMLİ
Bizdeyken zaman zaman ağır dille eleştirilen Farioli de dahil olduğu ekole nedenli uyumlu olduğunu gösterdi. Beşiktaş ligde iyi durumda görünebilir ama ligler arası farkı devreye sokunca “mucize doktor” da olsanız hastayı tedavi edemiyorsunuz ne yazık ki! Diğer yandan Beşiktaş’ın Rafa Silva merkezli ofansif oyunun çözümünün de neler olacağı da ortaya çıkmış görünüyor. Artık bu maç bitti. Önemli olan kaybetmek değil, öğrenmektir. Bu maçtan Beşiktaş’ın neler öğrendiğini UEFA’daki bundan sonraki 2 maçında daha iyi göreceğiz…
BİR MAHCUBİYET GECESİ – ATTİLA GÖKÇE (MİLLİYET)
Dünyanın en pahalı korkuluğu… UEFA Avrupa Ligi için “Tam da boyumuza göre….” diyerek erken bir tanı koymuştuk. Daha maçlar oynanmadan “Kim bilir, belki de iki tarafı da İstanbul çıkışlı bir Türk finali oynanır, biz de memleketçe alkışlarız” diye sıcak rüyalar görüyorduk. Bu rüyaları Galatasaray ve Fenerbahçe de besleyince, ister istemez Beşiktaş’tan da bir güzellik bekledik Ajax karşısında… Güzellik mi? Yok öyle bir şey… Hayal kırmanın da bir sınırı olmalı… Hadi güzellik bulamadık, en azından bir beraberlik, ya da ne bileyim, tek farklı bir yenilgi filan… Gerçi eleme müsabakası olmadığı için farkın, ya da az farkın o kadar önemi yoktu ama, olsun… Yenilelim, ama ayıp olmasın. Johann Cruyff Arena’da dün oynanan maç hem çirkin, hem ayıplı, hem de sportif açıdan utanç vericiydi.
Ajax önünde bazı dostların uçarak “favori” tabelası yapıştırdığı Beşiktaş, skor tabelasında battıkça battı. Ajax attıkça atarken, bizimkilere düşen batmaktı elbet. şen batmaktı elbet. Bu maçın golcüleri (Fitz Jim, Godts (2) ve Taylor) çabuklukları, vuruşları ve oyunu eğlenceye çeviren halleri ile anılacaktır elbet. Beşiktaş yanına bakacak olursak, herkese fazlasıyla mahcubiyet payı ayırabiliriz. Ama en çok da Bronckhorts’a… Beşiktaş’ın Hollandalı hocası, ne bileyim önde basmak gibi bir taktik deha ile Ajax’a karşı Immobile’yi dinlendirirken Hekimoğlu Mustafa’yı görevlendiriyordu. Orta alanda da ekstradan bu maç için seçilen Onana’ya forma takdim edilmişti. Rashica ve Rafa Silva iyi de Mustafa’nın ne yapmaya memur edildiği pek anlaşılamadı. Genç çocuğumuzda bir hal var… Önüne gelen topa vuramamak, donup kalmak hali… Ya da kaçırdığı gollerden sonra kendine karşı yazdığı acımasız ceza faturalarını söylenerek doldurma hali gibi. Genç çocuklar için hepsini doğal karşılayıp sabırla bekleyebiliriz. Peki kıdemli profesyonellere ne diyeceğiz? Gedson’a, Rafa Siva’ya, Paulista’ya karşı mesela. Bu mahcubiyet galasının hesabını vermesi gereken kişi, dürüstlüğü ile tanıdığınız Giovanni Van Bronckhorst’tur.. Herhalde durumu anlamamıza yardımcı olacak bir açıklaması vardır. Bu maçta önde baskı yapayım derken, geçiş oyununa yakalanıp peş peşe goller yiyen Beşiktaş dramasını izledik. Ama bir de savunma trajedisi vardı. Dört savunmacının dördü de, rakip golcülerin gerisinde kaldılar. Gece boyunca abuk sabuk top kayıplarıyla oyun kurmaktan, oynamaktan aciz kaldılar. Beşiktaşlı dostlara “Size rüya görmeyi yasaklıyorum” desem.. Ayıp etmiş olur muyum? Acaba!
AVRUPA’DA UÇAMADI – ORHAN YILDIRIM
Ligde fırtınalar estiren Kartal, Ajax önünde farklı kaybetti. Maç boyunca bir varlık gösteremeyen Gio’nun ekibi, sezonun ilk yenilgisi ile tanıştı. UEFA Avrupa Ligi’ne hiç hesapta olmayan skor ile başlayan Kartal, diğer maçları beklemeye geçti. Hollanda temsilcisi ise tam aksine, ligdeki kötü başlangıca, Avrupa arenasında dur dedi.
NE YAPTIN BÖYLE GİO
Dünyanın en pahalı korkuluğu… Hollandalı çalıştırıcı ideal kadrosunu bozdu. Bununla da yetinmedi. Silva’yı sol kanata monte edip, takımı bir eksik oynattı. Portekizli oyuncu, merkezde serbest adam rolünü kaybedince etkisiz kaldı. Bu olumsuzluk takımın dengesini bozmaya yetti. Sistem çöktü. Hata üstüne hata geldi. Koca ilk yarıda, Ajax kalesinde net pozisyona girilemedi. 31’de rakip takım orta alandan kaptığı topla ceza alanı içine kadar indi. Herkes sadece izlemek ile yetindi. Fitz-Jim rahat gol vuruşu yaptı: 1-0.
Kartal, ikinci yarıya Immobile hamlesi ile girdi. Böylece oyunu karşı alana taşıyıp, gol bulmak istedi. Fakat saha içindeki görüntü tam tersine döndü. Hollanda ekibi, uzun paslar ile hızlı atak denemeleri yaptı. Kalabalık hücuma çıkıp baskı kurdu. Beşiktaş; sadece savunmada rakibi karşılama pozisyonu alıp, daha ileri gitmeye gücü yetmedi. Godts, 51’de savunmanın ikramını geri çevirmedi: 2-0. İyice rahatlayan Ajax, hız kesmedi. Yan direğe takıldı. Ardından bu kez Taylor ile rahatlayıp, farkı üçe çıkardı: 3-0. İyice oyundan düşen ekibimiz, yapılan hamlelere rağmen varlık gösteremedi. Gecenin başarılı ismi Godts, 73’te skoru belirledi: 4-0.