Süpe Lig’in 6. haftasında deplasmanda karşılaştığı Gaziantep FK ile 0-0 berabere kalan Trabzonspor, maç içinde VAR yardımıyla iptal edilen gollerine ilişkin tepkilerini yaptığı resmi açıklamayla gösterdi.
Hakemlere kim dur diyecek?… Trabzonspor, Süper Lig’in 6. haftasında deplasmanda karşılaştığı Gaziantep FK ile 0-0 berabere kaldı. Bordo-Mavililer’de maç içerisinde verilen bir karara yönelik tepkiler maç sonunda da tüm şiddetiyle devam etti. Trabzonspor’un 59. dakikada Simon Banza ile bulduğu gol, VAR’dan gelen uyarı ve sonrasında pozisyonu izleyen maçın hakemi Volkan Bayarslan’ın faul kararıyla iptal edilmişti. Volkan Bayarslan’ın OFR’den pozisyonu izlemesi sonrası golü iptal etmesi ve atak fazı içerisinde olduğunu düşündüğü faul nedeniyle Pedro Malheiro’ya sarı kart göstermesi sonrası saha içerisinde gerçekleşen yoğun tepkiler, maç sonuna da taşındı. Trabzonspor, verilen bu karara ilişkin karşılaşmanın ardından bir tepki paylaşımı gerçekleştirdi.
Trabzonspor’un paylaşımında şu ifadeler yer aldı:
“Türkiye’de hakemlerin adaletsizliği, bilinçli ya da bilinçsiz sistematik bir yozlaşmanın göstergesidir ve artık sabrımızı taşıracak seviyeye ulaşmıştır. Bu akşam Gaziantep FK ile oynadığımız maçta yaşananlar, Türk futbolunun içinde bulunduğu çürümüşlüğün ve keyfi yönetimin en bariz tezahürüdür. Hakem Volkan Bayarslan’ın futbolcumuz Simon Banza’nın net golünü VAR kararıyla iptal etmesi, kelimenin tam anlamıyla skandal ve futbolun ruhuna ihanettir.
Pozisyon gözlerinin önünde gerçekleşmişken, böylesine bariz bir golü iptal etmek için VAR’a başvurmak, hakemlik mesleğini icra eden birinin ne denli yetersiz olduğunu ya da daha kötüsü ne kadar kasıtlı hareket ettiğini gösterir. Bu, sadece yanlış karar değil; futbolun emeğine ve izleyicisine hakarettir.
Hakemlere kim dur diyecek?… Bayarslan’ın oyunun akışını sürekli durdurması, topun oyunda kaldığı süreyi bilinçli şekilde azaltması adeta futbolun özüyle alay etmektir. Türk futbolunun ruhu, böylesi ehliyetsiz ve taraflı hakemlik zihniyetinin elinde adeta can çekişmektedir.
Ancak bu noktada sorumluluğu yalnızca bir hakemin omuzlarına yıkmak da yanlıştır. Asıl sorun; bu hakemleri görevlendiren, onların hatalarına defalarca göz yuman ve hiçbir şekilde hesap sormayan Merkez Hakem Kurulu’nun başarısızlığıdır. MHK’nin varoluş amacı; futbolun adaletini ve şeffaflığını sağlamak olmalıyken, bu amaca hizmet etmeyi reddetmeleri Türk futbolunun maruz kaldığı en büyük ihanettir.
Bu sistem uzun zamandır köhnemiş, adaletin ve şeffaflığın işlemediği bir yapıya dönüşmüştür. Artık TFF’nin yapması gereken, kendi içinde radikal bir özeleştiri yaparak bu çürümüş düzeni reform etmektir.
Hakemlerin birer adalet timsali olmaktan çıkıp, oyunun seyrini belirleyen iradesiz kuklalara dönüşmesine daha ne kadar göz yumulacak?
Bu keyfiliğe, bu düzene, bu skandallara kim dur diyecek?”