UEFA Avrupa Ligi’nin ilk haftasında Fenerbahçe evinde Belçika ekibi Union Saint-Gilloise’i 2-1’lik skorla mağlup etti. Müsabakanın ardından Jose Mourinho önemli ifadeler kullanırken futbolda dalga geçemezsiniz diyerek işine verdiği ciddiyeti gösterdi.
Jose Mourinho esti gürledi… Avrupa Ligi’nin ilk haftasında Fenerbahçe evinde Belçika ekibi Union Saint-Gilloise’i 2-1’lik skorla geçerken maçın ardından Portekizli hoca, çok önemli noktalara vurgu yaptı.
İşte Jose Mourinho’nun açıklamaları:
“Bugün en önemli şey 3 puandı. Bu yeni formatta kaç puan almak gerek, bilemiyorsunuz. Yapılacak en iyi şey puanları toplamak. İlk yarı iyi başlayamadık, ikinci yarıya daha iyi başladık. Baskı yaptık, top kazandık. İkinci yarı oynadığımız oyunu beğendim. 2-0’dan sonra şunu söyleyeyim; futbolda dalga geçemezsiniz, geçerseniz futbol size ihanet etmez. Her takım savaşmaya devam eder. Kendi kendimize maçı garip duruma soktuk. 2-1’den sonra takım, oyunu kontrol altında tuttu. Edin topu tutmayı becerdi. Son 5 dakikada oyunu tuttuk. Futbolda dalga geçemezsiniz. Tugay harika bir oyuncu. Aşağı yukarı aynı zamanlarda İngiltere’ye gittik. Güzel zamanlardı ama zaman uçup gidiyor. İkimizin de daha fazla beyaz saçı var. Çok iyi oyuncuydu ama bir o kadar iyi insandı. Gönül verdiği renklerden bağımsız olarak onu bir gün ziyaretime davet ediyorum.
‘Zora soktuk’
İlk yarıda onların baskılarını kıramadık. Biz onlara önde yaptık, onlar da önde baskı yaptı. Onların önde baskısını kırmak kolay olmadı. Arkadan her kısa oyun kurduğumuzda bizi hataya zorladılar. Uzun top oynadığımızda ise En-Nesyri zorlandı, çünkü Burgess 2 metre boyunda. İki kanattan yeteri kadar etkili gelemedik. İlk golden sonra bu durum değişti. İkinci yarıya çok çok iyi başladık. Hem içeride hem dışarıda iyi pozisyonlar ürettik. Görmüş oldukları kırmızı kart, biraz yazık oldu. 2-0, bir kişi üstün oynamaktan daha iyi olabilirdi. Maçın bittiğini düşündük ama maç hakem düdük çalınca bitiyor. Kontrolü kaybettik, rahat davrandık ve son dakikaları kendimiz için zora soktuk.
“Şükürler olsun ki sadece 2 maç kaybettik, Lille ve Galatasaray. Sizin anlattığınız biçimde bakınca çok daha fazla maç kaybetmişiz gibi duruyor. Gelişmemiz gerektiğine katılıyorum. Daha iyi olabilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
‘Mou efekti kupalar kazanmaktır’
Mourinho etkisi dediğiniz şey kupalardır. Eylülde kazanılacak kupa yok çünkü. Nasıl göreceksiniz Mourinho etkisini. Gittiğim her kulüpte kupalar kazandım; sadece Tottenham’da kazanamadım, çünkü kupa finalinden 2 gün önce kulüpten ayrıldım. Dolayısıyla her kulüpte yarattığım Mourinho efekti, kupalar kazanmaktır. Üzgünüm. Eylül ayında bunu yapamayız.
“Ben vücut dili uzmanı değilim. Futbolun duygusal tarafının farkındayım. Bazı oyuncular baskının üstesinden daha iyi gelebilir. Bazı kültürler zorlukların üstünden gelmenize yardımcı olabilir, bazı kültürlerde sizi aşağı çeker. Stadyuma da teşekkür ediyorum. Çoğu durumda oyunculara destek verdiler.”
‘Dans yarışmasında jüri değilim’
Jose Mourinho esti gürledi… Bu maçın iki tarafı vardı; bir tarafı Avrupa Ligi; ikinci tarafı önemli bir mağlubiyetten sonra ilk maçın zorluğuydu. O maçtan sonra birazcık insanları aşağı çekmekten keyif alınan bir haftadır. Ben vücut dili uzmanı, dans yarışmasında jüri değilim. Futbolun duygusal yönünün gayet farkındayım. Taraftarların düşünce yapısında gazetecilerin etkisi var, iş yapış şeklinizin alakası var. Değişmesi gereken sizlersiniz belki de. Ben çok çalışıyorsunuz. Siz kaç saat çalışıyorsunuz bilmiyorum, ben günde minimum 12 saat çalışıyorum. Vakit kaybetmemek için tesislerde yatıyorum. İstanbul çok güzel şehir ama ben buraya tatile gelmedim. Buraya çalışmaya geldim. Kulüpteki herkes bu şekilde yapıyor. İyi bir çalışma ortamımız var. Ben her zaman insanlara şunu aşılamaya, anlatmaya çalışıyorum; zaman zaman başarılı olurum olmam; işler iyi gittiği zaman aya çıkmazsınız, kötü gittiği zaman cehenneme gitmezsiniz.
‘Fenerbahçe’de çok çalışıyorum’
Benim felsefem bu. Ben çok çalışırım. Aya da çıkmayın, cehenneme de gitmeyin. Aya çıkmayı çok istersiniz ama çok uzak. Bazen cehenneme itmeye çalışırlar, insanlar cehenneme gitmemek için çok çalışırlar. Ben 26 kupa kazandım, 5.5 Avrupa kupası kazandım. Buçuk diyorum, çünkü benden bir Avrupa kupası çalındı, bunu hiç unutmam. Bunları başarmanın sebebi çok çalışmam. Fenerbahçe’de de çok çalışıyorum. Ben ve kulüpteki herkes çok fazla çalışıyoruz.”